9 Nisan 2014 Çarşamba

Neverwhere



1996 yılında BBC tarafından, İngiliz yazar Neil Gaiman'ın kitabından uyarlanan bir mini dizi "Neverwhere". Fakat uyarlanma aşaması biraz karışık. Şöyle ki, Neil Gaiman aslında bir dizi senaryosu kaleme alıyordu BBC için, fakat senaryo olması gerekenden biraz fazla olunca Gaiman yazdıklarını bir romana dönüştürmekte karar kıldı. Bu sayede de hem kitap hem de altı bölümlük fantastik bir mini dizi ortaya çıktı.

Hikayemizin ana kahramanlarından biri Richard Mayhew adlı bir Londra sakini. Diğer ana kahramanımız ise "Aşağı Londra"da yaşayan genç bir kız: Door. Bu iki karakterin yollarının kesişmesi sonucu, fantastik bir yolculuk başlıyor.

Richard Mayhew, bir gün sevgilisiyle birlikte kaldırımda yürürken, yolda kanlar içinde yatan bir kız görür ve ardından durarak kıza yardım etmeyi amaçlar. Fakat bir davete yetişmeleri gerektiğinden, sevgilisinin yoğun baskılarına maruz kalır. Bir an önce kızı bırakmasını ve acele etmeleri gerektiğini söyleyen sevgilisini hiçe sayarak kızı kucağına alır Richard ve eve geri döner.

Door, Londra'nın altındaki Aşağı Londra'dan geldiğini, birilerinin peşinde olduğunu ve amaçlarınınsa kendisini öldürmek olduğunu söyler. İşte bu andan sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır; hem Richard'ın hem de Door'un hayatında.

Richard ve Door haricinde de yine bizleri  izlemesi keyifli karakterler karşılıyor. Mr. Croup, Mr. Vandemaar, Marquis De Carabas, Hunter ve Islington bunlardan yalnızca bir kaçı.

Richard yardım ettiği bu kızın başına neler getirebileceğinden habersizdir ilk zamanlarda fakat Door kesinlikle normal biri değildir. Hem Yukarı Londra ve Aşağı Londra da nedir? Door tam olarak kimdir ve nereden gelmiştir? En önemlisi de söylediği şeyler gerçek midir? Fantastik şeylerden hoşlanıyorsanız eğer, Neverwhere'ü izleyerek bu soruların cevaplarını elde edebilirsiniz.

Yalnız şunu söylemek zorundayım: Newerhere kaliteli bir prodüksiyona sahip değil. Bunda 1996 yapımı bir dizi olmasını bir mazaret olarak kabul edemeyiz zira o yıllarda dahi çok daha kaliteli diziler mevcuttu. Bu yüzden gerek kamera kullanımı, gerek mekanlar, gerekse bazı karakterlerin kötü performansı sonucu, bu dallarda sınıfta kalıyor dizi. Ama senaryonun merak uyandırıcı olması, dizinin kendini izletmesine yeterli bir sebep. Veya işin içinde Neil Gaiman adı olduğu için görmezden gelebiliriz.


Son olarak dizide Islington adlı bir meleği canlandıran aktörün Peter Capaldi olduğunu söyleyeyim. Doctor Who hayranları yeni sezon başlamadan önce bu diziyi izleyerek Capaldi'nin oyunculuğu hakkında bir fikir edinebilirler sanıyorum. Ancak belirtmeliyim ki Islington üçüncü bölümün sonunda diziye giriş yapıyor. Bunun haricinde, Door adlı kızı canlandıran kadın ise Breaking Bad'in beşinci sezonunda Lydia'ya hayat veren Laura Fraser'dan başkası değil. İlk öğrendiğimde ben de şaşırmıştım ne yalan söyleyeyim, bu sayede gençliğini de görmüş olduk.

Yaklaşık otuzar dakikadan oluşan altı bölümlük bu fantastik diziyi izleyerek eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.

Neil Gaiman severlere önerilir. İyi seyirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder